Ya‘kubi(ö. 292/905)

YA‘KŪBÎ

اليعقوبي

Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Ebî Ya‘kūb İshâk b. Ca‘fer b. Vehb b. Vâzıh el-Ya‘kūbî (ö. 292/905’ten sonra)

Tarihçi, coğrafyacı ve seyyah.

 

 

III. (IX.) yüzyılın başlarında Bağdat’ta doğdu. Büyük dedelerinden Vâzıh’a nisbetle İbn Vâzıh diye de anılır. Yaygın kanaate göre Fars asıllıdır, Ermeni asıllı olduğu da söylenir. Büyük dedesi Vâzıh, Abbâsî ailesinin âzatlılarındandı. Abbâsî devlet yönetiminde önemli görevlerde bulunmuş, Azerbaycan, İrmîniye ve Mısır valiliği yapmıştır. Babası ve dedesi de istihbarat ve posta teşkilâtında önemli görevler üstlenmiştir. Böyle bir aile içinde büyüyen Ya‘kūbî siyasî ve idarî hayatı yakından tanıma imkânı buldu. 260’ta (874) İrmîniye’ye ve Horasan’a gitti. Horasan’da Tâhirîler’in hizmetinde uzun süre görev yaptı. Bu hânedanın yıkılışından sonra Horasan’dan ayrıldı. Hindistan, Çin, İran, Kuzey Afrika, Endülüs ve Suriye’nin yanı sıra birçok Arap ülkesine seyahatlerde bulundu. Hayatının son yıllarını Tolunoğulları döneminde Mısır ve Kuzey Afrika’da geçirdi. Yâkūt, Ya‘kūbî’nin 284 (897) yılında vefat ettiğini söyler. Ancak onun Kitâbü’l-Büldân’ında, 292 yılı Ramazan bayramında (Ağustos 905) Tolunoğulları zamanında yapılan bayram merasimlerini hatırlayarak onların hükümdarları için şiir söylemesi bu tarihte hayatta olduğunu göstermektedir. Şiî bir aileye mensup olan Ya‘kūbî bu konuda mutedil bir tarihçi diye bilinir. İslâm tarihini İmâmiyye Şîası bakışı açısından değerlendirir. Hz. Ali’nin hakkını gasbetmekle suçladığı Hz. Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın hilâfetini kabul etmez ve onlar hakkında halife unvanını kullanmaz; halifelik dönemleri için de hilâfet değil “eyyâm” başlığına yer verir. Hz. Ali’yi ve Hasan’ı halife olarak zikrederken Emevî dönemini mülk ve saltanat olarak ele alır. Abbâsîler dönemini de aynı şekilde nitelemekle birlikte Abbâsîler hakkında daha müsamahakâr davranır. İlk müslüman coğrafyacılardan olan Ya‘kūbî, İbn Hurdâzbih’ten sonra Irak coğrafya okulunun ikinci önemli temsilcisi sayılır.

Eserleri.

 1. Târîḫu’l-Yaʿḳūbî. Müellifin en çok tanınan eseri olup İslâm tarih yazıcılığının ilk örneklerinden biridir. Umumi tarih türünde kaleme alınan eser yaratılışla başlar ve 259 (872-73) yılı olaylarıyla sona erer; ancak başlangıç kısmı kayıptır. Günümüze ulaşan bölümde Hz. Âdem’den itibaren sırasıyla peygamberler anlatılır. Benî İsrâil peygamberleri ve kralları, Hz. Îsâ ve havârileri, Süryânî, Bâbil, Âsur, Hint, Çin, Yunan, Rum, Fars kralları, Türkler dahil kuzey kavimleri, Mısırlılar, Berberîler ve Habeşliler, İslâm öncesi Arap toplumu hakkında bilgi verilir. Hz. Muhammed’in doğumuyla birlikte İslâm tarihi ele alınır ve bu dönem eserin sonuna kadar kronolojik sırayla devam eder. Ya‘kūbî, eserinde İslâm’dan önceki dönemle ilgili aktardığı bilgilerin hurafelerle karışık olabileceğini söyler; bu konuda dayandığı Ahd-i Atîk ve Ḫudâynâme konusunda şüphelerini ortaya koyar. İslâm tarihiyle ilgili kaynakların listesini bu bölümün başında verir. Bilhassa İbn İshak, Vâkıdî, Medâinî, Hişâm b. Muhammed el-Kelbî ve Heysem b. Adî gibi tarihçilerden, astronomi ve astroloji konularında Mâşâallah b. Eserî ve Muhammed b. Mûsâ el-Hârizmî’den faydalanır. Târîḫu’l-Yaʿḳūbî’yi ilk defa M. T. Houtsma dipnotlar ve fihrist ilâvesiyle yayımlamış (I-II, Leiden 1883), daha sonra bu neşre dayanılarak Necef’te (1939) ve Beyrut’ta (1960) basılmıştır. Muhammed Sâdık Bahrülulûm (Necef 1964) ve Abdülemîr Mühennâ (Beyrut 1993) kitabı yeniden neşretmiştir. R. Y. Ebied ve L. R. Wickham, eserin Hz. Mûsâ’dan sonraki Benî İsrâil peygamberleri ve krallarıyla ilgili bölümünü İngilizce’ye tercüme etmiştir (“Al-Ya‘ḳūbī’s Account of the Israilite Prophets and Kings”, JNES, XXIX/2 [1970], s. 80-98).

2. Kitâbü’l-Büldân. Müslümanlar tarafından yazılan ilk coğrafya kitaplarındandır. Ya‘kūbî, uzun süren araştırmalardan ve seyahatlerden sonra topladığı malzemeyi değerlendirerek yazdığı eserini 278 (891) yılında tamamlamıştır. Eser Bağdat ve Sâmerrâ’nın tasviriyle başlar; ardından İran, Turan, Afganistan, Arabistan, Hindistan, Çin, Bizans ülkesi, Suriye, Mısır, Nûbe, Kuzey Afrika, Sicistan ve Horasan anlatılır. Bu bölgelerdeki yerleşim merkezleri, aralarındaki mesafeler, fetihleri, halkları, vergi miktarları, coğrafî durumları hakkında bilgi verilir. M. J. de Goeje kitabın Mağrib’le ilgili bölümü hakkında bir doktora tezi hazırlamıştır (Specimen e literis orientalibus exhibens descriptionem al-Maghrebi, sumtam e libro regionum al-Jaqubii, Leiden 1860). Kitâbü’l-Büldân’ın ilk neşrini Abraham W. T. Juynboll gerçekleştirmiş (Leiden 1861), M. J. de Goeje eseri, İbn Rüste’nin Kitâbü’l-Aʿlâḳı’n-nefîse adlı eseriyle birlikte Bibliotheca geographorum arabicorum serisinin VII. cildi olarak tekrar yayımlamıştır (Leiden 1892). Kitâbü’l-Büldân, Muhammed Sâdık Bahrülulûm (Necef 1952) ve Muhammed Emîn Dinnâvî (Beyrut 2002) tarafından da neşredilmiştir. Gaston Wiet eseri açıklamalar ve ilâvelerle Fransızca’ya (Les pays, Le Caire 1937), Muhammed İbrâhim Âyetî Farsça’ya (Tahran 1964) ve Murat Ağarı Türkçe’ye (Ülkeler Kitabı, İstanbul 1992) çevirmiştir.

3. Müşâkeletü’n-nâs li-zemânihim ve mâ yaġlibu ʿaleyhim fî külli ʿaṣr. Ya‘kūbî, bu risâlesinde Hz. Ebû Bekir’den Abbâsî Halifesi Mu‘tazıd-Billâh’a (892-902) kadar halifelerin hayat tarzlarını, dinî, ahlâkî durumlarını, karakteristik özelliklerini, giyim ve kuşamlarını, halka karşı tutumlarını ele almış, valilerin ve diğer devlet adamlarının halifeleri nasıl taklit ettiğini ortaya koymaya çalışmıştır. W. G. Millward risâleyi ilk defa neşretmiş (Beyrut 1962), daha sonra İngilizce’ye çevirmiştir (JAOS [1964], LXXXIV/4, s. 329-342). Kemâleddin İzzeddin eseri Mecelletü Maʿhedi’l-Maḫṭûṭâti’l-ʿArabiyye’de (XXVI, 1. Bölüm, Kahire 1980) tekrar yayımlamış (s. 123-165), daha sonra bu neşrin ayrı basımı yapılmıştır (Kahire 1991).

Ya‘kūbî’nin bunların dışında Fetḥu İfrîḳıyye ve aḫbâruhâKitâb fî aḫbâri’l-ümemi’s-sâlife ve Tâhirîler ile ilgili bir eseri bulunduğu kaydedilmektedir (Sezgin, XV/2, s. 179).

MURAT AĞARI, DİA, 43/287-288

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

.
.